BADEMÇAY KÖYÜNÜN TARİHÎ DEĞERLERİ 

 

MANEVİ ŞAHSİYETLERİMİZ 

 

Her köyün, her beldenin özellikle bizim kültürümüzde olmazsa olmazlarından biri de yüzyıllar öncesinde yaşamış, günümüzde artık haklarında fazla bir şey bilinmeyen manevi, tarihi şahsiyetlerinin olmasıdır. Bu şahsiyetler bulundukları yerleşim yerlerinin adeta manevi koruyucularıdır. Her zor zamanlarda onlara koşulur, belki de onlardan yardım istenir. Bulundukları yerler kutsal sayılır. Bu durum köyümüz içinde geçerlidir. Köyümüzde bulunduğu yer itibariyle adeta köyümüzün en yükseğinden sürekli köyümüzü ve köylülerimizi gözetleyen Dedeçamı ve Derelli köyleriyle ortak değerimiz olan ve Derelli köylerini tepen seyreden mezarı da Dedeçamına göre daha belirgin olan, adıyla da bilinen Hasan Dede'dir. Bu dedeler hakkında fazla bir bilgi yoktur. Kimlerdir, ne zaman yaşamışlardır, ne zaman gelmişlerdir?Kimse bilmez. Belki de köylerimizin kuruluşunda, buraların yurt tutulmasında öncü olan erenlerdir. Bu konuda bilgisi olan veya bilgisi olanlardan derleyeceğiniz bilgileri burada bizimle paylaşırsanız köyümüz tarihinde katkı yaparak manevi değerlerimizi biraz da olsa hayırla yad etmiş oluruz.  Büyüklerinize bir sorun bakalım neler biliyorlar? 

 

DEDE VEYA DEDE ÇAMI 

 

Dereli sırtlarının devamı olan, Yukarı Köyün güneydoğusundan başlayıp güneybatısına doğru uzanan Mercimeklik tepesinin devamı olan, köyün içine doğru üçgen biçiminde uzanıp Aşağı Köye doğru sona eren, küçük bir plato biçiminde düzlüğü bulunan, köye bakan yanı ve güney tarafı sert,keskin yükseltilere sahip, köye ve çevresine hakim bir düzlüğün köyden tarafındaki en uç noktasında bulunan iki yalnız yaşlı çama Dede Çamı denmektedir. Bu çamların altında büyük bir zat olan Dede’in mezarının olduğu söylenmektedir. Mezarı bilinen Dede’nin ne adı ne de kendisi hakkında bir bilgi günümüze kadar maalesef ulaşmamıştır. Zaman içinde bu çamların altındaki mezarın taşları dağılmış ve günümüzde artık mezardan hiçbir iz  kalmamıştır. Köylülerce burası kutsal bir yer olarak kabul edilmektedir. Dede veya Dede Çamı köyün manevi değeri olan yerlerinden biridir. Dede, bulunduğu yer itibariyle de manevi şahsiyetiyle de köyün adeta manevi koruyucusu gibir. Çamların hemen eteğinde Garağızgil’in(Karakızgil)  evi bulunmaktadır. Çamlardan aşağı yuvarlanan kuru kozalakların ve çamın dallarının yakıldığında ateşinin yeşil yandığı ve bunun da çamların dallarının ve kozalaklarının yakılmamasının iyi olmadığının göstergesi olduğuna köylülerce inanılmaktadır. Kimi yıllar eğer Dereli Köyleri katılmazsa veya yalnız köy içinde yapılacaksa  yağmur duasına  bu çamların da bulunduğu bu düzlükte çıkılıyordu. Bu çamların bulunduğu düzlükte eskiden büyük düğünlerin de yapıldığı halen köyün yaşlılarınca anlatıla gelmektedir. Yine çok çok eskiden, bazı yıllar geyiklerin Dede Çamından geçerek Mercimeklik’e doğru gittikleri de bu yerle ilgili anlatılan olaylardan biridir.

 

 

                                        HASAN DEDE

 

Hasan Dede yatırı, Dereli sırtlarında Bademçay Köyü ile Çiçek Köy, Hacalı (Hacı Ali) ve Gayapa (Kayapa) köylerinin sınırlarını oluşturan, Derelli köylerini yukarıdan kuş bakışı gören,  sarp bir yerin başında bulunmaktadır. Düz bir yerde, birerli taşlarla sıralı, silinmeye yüz tutmuş, normal boyutlardan daha uzun, sıradan bir görüntüsü olan, üstünde her hengi bir yapı olmayan bir mezarı olan Hasan Dede yatırı da Bademçay köyünün önemli bir dini ve manevi değeridir. Hasan Dede yalnız Bademçay Köyünün değil özellikle Bademçay Köyüne komşu Derelli köylülerince de bilinen, sevilen, sayılan ve kutsanan, ortak mavevi değerlerimizdendir. Hasan Dede hakkında da yine adından başka bir bilgi sahibi değildir köylüler.Yanında armut ağaçları olan Hasan Dede mezarının Bademçay tarafı, Hebil'in devamı olan düzlük bir alandır.  Burada eskidenberi özellikle uzun kuraklık yıllarında Bademçay Köyüyle birlikte komşu Derelli köylerinin de katılımıyla büyük, geniş çaplı yağmur duaları düzenlenmektedir. Hasan dede’nin mezarının yanındaki armut ağaçlarının meyveleri de kutsallık atfedilerek yenmemektir. 1970’li yıllarda Dereli’den dönmekte olan Bademçay Köyünden Ahmet Çörekçi omzundaki torbaya Hasan Dede’nin mezarının yanındaki armut ağaçlarından armut toplamış evine getirmiş. Gece rüyasında topladığı armutları götürüp geri yerine bırakması söylenmiş. Ahmet Çörekçi de korkmuş ve gece kalkıp armutları aldığı ağacın altına boşaltmış gelmiş.

 

 

TARİHİ MEZARLAR

 

ASARIN KAYASINDAKİ GAVUR MEZARLARI 

            Bademçay Köyünün kuzey doğusunda, sarp, kızıl kayalardan oluşan gövdesiyle çok uzaklardan bile hemen fark edilen ve bir kaleyi andıran, tepesine doğru dürüst çıkılabilecek bir yolu dahi olmayan, heybetli bir yer olan Asarın kayasının meyilli, çamlarla kaplı tepesinde geçmiş eski Anadolu uygarlıklarına ait 1970’li yılların sonlarında ve 1980’li yılların başlarında  kaçak define avcılarının kazılarıyla berbat edilen yer mezarları ve yine Asarın Kayasının sarp yüzüne oyulan, oda biçimindeki, halk arasında Gavur Mezarları olarak bilinen kaya mezarları vardır. Yağmalanmış bir durumda da olsa geçmişi anımsatan, Anadolu’nun eski uygarlıklarına ait bu mezarlar,  en eski tarihi değerleri olarak  ayrı bir öneme sahiptir köy için.

Bu mezarlarla ilgili bilimsel bir araştırmanın yapılıp yapılmadığına dair elimizde net bir bilgi mevcut olmasa da bu konuda bir çalışmanın yapıldığı köyün bağlı olduğu ilçe olan Yapraklı Belediyesi internet sitesinde (http://www.yaprakli.bel.tr/menu2.php?ik=g8) verilen şu bilgilerden anlaşıyor. “Yapraklı ve Köyleri eski bir yerleşim alanı olduğundan tarih yönünden zengindir. Yapraklı'ya 8 km mesafedeki tarihi panayır yeri, Çakırlar, Kıvçak, İkizören, Çevreçik, Gürmeç köylerinde eski "tunç çağına ait kaya mezarları, Topuzsaray, Kirliakca, İkizören, Kullar, Bademçay, Davutlar, Yüklü köyleri ise önemli nekropol alanları olup gezilip görülmeye değer yerlerdir.”

İlginçtir bu kaya mezarları, eğer yanlışlık yoksa ve Çakırlar köyünde başka kaya mezarları yoksa Çakırlar köyüne ait gösterilmiştir. Böyle da olsa yöredeki bu kaya mezarlarının en azından tunç çağına ait olduğunu ve Bademçay Köyünün de bir nekropol alanı olduğunu, gezilip görülmeye değer tarihi ve tabiî ki turistik bir yer olarak tavsiye edildiğini öğrenmiş olduk.